Türkiye Cumhuriyeti
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Çini Sanatçısı
Altay'dan Tuna'ya, Baykal'dan Ural'a
2012
Altay'dan Tuna' ya, Baykal'dan Ural' a...
Daha önceleri de tanı!mı!tım çiniyle... Elime alıp izledim her birini, el eme%ini, göz nurunu…
Merakla dinlemi!tim fırından çıkan çiçeklerin hikayesini... Eskiden daha zormu!... Odun fırınlarında ısıyı ayarlamak, ürünleri sa%lam çıkarmaya çalı!mak…
Hayranlık dolu gözlerim hep be%eni ve mutlulukla bakmı!tı çini tabaklara, vazolara…
Beklemedi%im bir dönemeçte kar!ıma çıktı%ında heyecanla ba!ladım çalı!maya... Ellerime bula!an toprak ve boyanın kendine has kokusu bamba!ka bir dünyanın kapısını aralamı!tı sanki… Her bir çiçe%in, yapra%ın, desenin ayrı bir hikayesi vardı… İçine çeker, büyüler sizi… Örne%in, üç tane dairenin birbirine te%et durdu%u basit bir desen görürsünüz… Adına “çintemani” demi!ler... Üzerine romanlar yazacak kadar derin bir anlam yüklemi!, içini “güç, kuvvet, iktidar” diye doldurmu!lar… Kayboldum her bir noktanın içinde…
Çini yapanlar bilir, boyadı%ınızda gördü%ünüz renk mattır, soluktur... Bunun için “ate!te açan çiçekler” denir onlara... Fırından bamba!ka bir tabak çıkar sanki... O taba%ı siz de%il de ba!kası boyamı! zannedersiniz…
Merakla beklemeye ba!ladım her bir taba%ı... Her tabak ba!ka bir bahçeye götürdü sonraları...
Hayal dünyasında ya!amak gibi mavi bir narı elinizde tutmak…
$lk yılın sonunda Kütahya'ya gitti%imde gördüm ki daha i!in en ba!ındayım… Bu i!e yıllarını hatta nesillerini vermi! bir !ehirde, böylesine güzel bir sanatı ya!atan insanlara duydu%um saygıyla devam ediyorum ö%renmeye.
Farklı çalı!malar denemeye ba!lamama 45-50 yıllık bir tabak vesile oldu... “at üzerinde giden bir okçu” bizim alı!tı%ımızın dı!ında bir eserdi... Sevdi%imiz, be%endi%imiz resimleri, Türk Dünyası motifleri ve desenlerini çiniye aktarmak yeni ufuklar açmı!tı bana... Bu sergi klasik çinilerin yanı sıra Türk Dünyasından farklı çizgilerin yer aldı%ı özel bir çalı!madır.